Hayata Dair Eflatun Söylediği
Önce Platon hakkında bir Viki bilgisi ile başlayalım, hayata dair çok önemli bilgileri kimden öğrendiğimizi tanımamız önemlidir: Platon ya da İslam dünyasında Eflatun olarak bilinen, Antik klasik Yunan filozofu, matematikçi ve batı dünyasındaki ilk yüksek öğretim kurumu olan Atina Akademisinin kurucusudur.
Platon’un felsefesini, beş önemli teori içerisinde toplamak mümkündür. Bunlar, “bilgi”, “idealar”, “ruhun ölümsüzlüğü”, “evrendoğum” (Cosmogonie, Cosmogony - Evren’in oluşumunu inceleyen bilim dalı) ve “devlet” ile ilgili kuramlarıdır. Platon, bütün hayatı boyunca hocası Sokrates’den edindiği ilham ile gerçek bir ahlakçı olarak kalmış, bütün bu teorileri, etik ağırlıklı görüşlerle irdeleyerek geliştirmiştir.
Hani herkesin bir hayat felsefesi vardır ya hayata dair, zamanla benim hayat felsefemde oturuyor. Genç yaşta çok şey gördüm, gördükçe de o toz pembe bulutlar dağıldı. İyi de oldu aslında… Eflatun (Platon) ile ilgili bir hikayeye rastladım. Çok doğru söylemiş, “Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır”. İşte hayata dair önemli bir bilgiydi benim için.
Zaman içinde insanlarda olgunlaşıyor. Bende olgunlaşma evreme lise hayatım bittikten sonra başladım. Kendimi iş hayatına adadım, okumak evet güzeldi ama bir şeyler yapmadan gelişemeyeceğimi anladım. Kitaplar dolusu bilgiyi değil, kimsenin bilmediğini bilmek istedim, istediğimi aldıkça insanlara, hayata dair bakış açım değişmeye başladı. Bu süreçte bir çok özlü söz hayatıma girdi ve hemen hemen hepsi çok doğru zamanlarda geldi, kimisi tokat gibi çarptı suratıma, kimisi ilaç gibi geldi zihnime. İşte Eflatun’un hikayesi de yine böyle bir zamanda girdi zihnime ve gerçekten bazı havada kalan taşların oturmasına yardımcı oldu. Eminim ki bu siz okuyanlarda da aynı etkiyi yaratacaktır.
Eflatun’a “Hayata Dair” iki soru sormuşlar;
- Birincisi, insanoğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir ?
Eflatun tek tek sıralamış;
Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler, Ne var ki çocukluklarını özlerler, Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar. Sonuçta, ne bugünü, ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaparlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.
- Sıra gelmiş ikinci soruya: “Peki sen ne öneriyorsun?”
Bilge yine sıralamış;
Kimseye kendinizi “sevdirmeye” kalkmayın ! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi “sevilmeye” bırakmaktır. Önemli olan; hayatta,”en çok şey´e sahip olmak” değil,”en az şey”e ihtiyaç duymaktır.